CHP Mersin Milletvekili Av. Ali Mahir Başarır, 10 Temmuz Dünya Hukuk Günü açıklaması..

CHP Mersin Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Üyesi Av. Ali Mahir Başarır, 10 Temmuz Dünya Hukuk Günü nedeniyle TBMM'de basın açıklaması yaptı. CHP'li Ali MAhir Başarır yapmış olduğu basın açıklamasında  Türkiye'nin dünyadaki  hukuksal kriterlere göre yer aldığı sıralamalardan örnekler verdi :  Türkiye, her yıl yayınlanan Hukukun Üstünlüğü Endeksi  2019 yılı raporunda İran, Nijerya gibi ülkelerin gerisinde kalarak 126 ülke arasında 109'uncu sırada yer aldı. Türkiye , ülkelerin bulundukları coğrafi bölgelere göre kategorize edildiği endekste  doğu Avrupa ve orta Asya grubundaki 13 ülke arasında geçen yıl gibi bu yıl da sonuncu sırada yer aldı. Türkiye gelir grubuna göre ülke sınıflandırmalarına bakıldığında, orta üst gelir grubundaki 38 ülke arasında sadece Venezuela’nın önünde yani sondan 2. olarak  kendimize yer bulabildik.  Malesef geçen yıl da aynı sıradaydık Türkiye olarak yolsuzlukla mücadelede 57. Sırada yer aldık. Türkiye olarak  şeffaflıkta yine Pakistan’ın, Nijerya’nın gerisinde 94. Sırada yer bulabildik. Türkiye temel haklar konusunda 122.sıra ile Nijerya, Pakistan, Venezüella gibi ülkelerin gerisinde yer aldık. Türkiye kişilerin can ve mal güvenliği bakımından 96. Sırada kaldı. Hukuki ve idari düzenlemelerin uygulanması açısından maalesef kendimiz layık gördüğümüz yer 106. Sıray. Türk vatandaşlarının adalete erişebilirliğinde ise 96. Sıradayız. Türkiyenin genel portresini çizdikten sonra şu sözlere yer verdi: ''Değerli basın mensupları; Öncelikle bugün gezi kahramanımız Ali İsmail Korkmaz’ın katledilişinin 6. Yılı. Ne gülüşünü ne direnişini ne ona atılan son tekmeyi ne de emri vereni unutmadık, unutturmayacağız. Bugün 10 Temmuz Dünya Hukuk Günü. Maalesef hukuk ve adaletin yeller estiği ülkemizde buruk bir şekilde dünya hukuk gününü karşılıyoruz. Ne yazık ki uzun tutukluluk sürelerinin, keyfi tutuklamaların, kes –kopyala -yapıştır iddianamelerin, İşine geldiğinde bağımsız yargı, işine geldiğinde anayasa mahkemesi kararlarını tanımayan tek adamın oluşturduğu rejimin, Tek adamın söylemlerini kendine görev edinip jet hızıyla soruşturma açan savcıların, AKP’ye üye avukatlardan atanan hâkim ve savcıların, Cumhurbaşkanının talimatıyla tutuklanan insanların, dünya liderlerinin talimatıyla da serbest bırakılan insanların, Adaletin temel unsuru olan avukatlarımızın birçok sorunlarının olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Ülkemizdeki her meslek kesiminde olduğu gibi avukat meslektaşlarımın sorunları da çığ gibi büyüdü. 100 bine yaklaşan avukat sayısı, mesleğe yeni başlayan avukatlar için hem iş bulma sorunu oluşturdu hem de iş bulan genç avukatlar zorlu şartlarda ve düşük ücretlerle çalışmak zorunda kaldı. 1 sene boyunca ücret almadan staj yapmaları istenen bu meslektaşlarımdan staj bitiminde ruhsatlarını alabilmeleri için yaklaşık 2.000 TL ücret isteniyor. Çok sayıda meslektaşımızın darp edildiği, şiddete maruz kaldığı haberlerini alıyoruz. Daha dün bir avukat arkadaşımız silahla göğsünden vuruldu. Nisan ayında Aksaray’daki meslektaşımız, bir kadının boşanma davasına avukatlık yaptığı için eski eş tarafından ofisinde katledildi. Bursa, Gemlik’te bir meslektaşımız da; vekil olduğu boşanma davasının tarafı olan şahıs tarafından güpegündüz sokak ortasında hedef alındı ve öldürüldü. İnsanlar bizlerden çözüm bekliyor. Bakın; AKP ve küçük ortağı MHP, meclisi 20 Temmuz’da kapatma niyetinde. Bizler 1 yıldır milletvekili olarak görev yapıyoruz. Üzülerek söylüyorum ki bu sürenin sadece 4 ayında yasama faaliyetinde bulunabildik. Oysa bizden umutla yasa bekleyen milyonlarca vatandaşımız var. Emeklilikte yaşa takılan yüzbinler, atanamayan öğretmenler, 3600 ek gösterge bekleyenler, tutuklu ve hükümlü yüz binlerce vatandaş ile yakınları, mahkeme kapılarında yıllarca hak arayan vatandaşlarımız bizlerden çözüm beklerken AKP’li ve MHP’li milletvekillerimiz tatile çıkmak istiyor. Onlar belki denize, yaylalara, yurt dışlarına gidebilecek. Ama bizlerin bu sorunları çözmeden sokağa çıkmaya, tatil yapmaya vicdanımız el vermiyor. Gelin, gerekiyorsa bu sene tatil yapmayalım. 1 ay daha çalışalım. İlgili komisyonlarda tüm toplumun beklentilerini karşılayacak yargı reformunu görüşelim ve meclisten bu yasayı çıkaralım. Tatil yapamasak da toplumun karşısına çıkabilecek bir duruşumuz olsun. Bunların yanı sıra 133 basın mensubunun cezaevinde olduğu bir günde dünya hukuk gününü kutluyoruz. Umarım bir sonraki dünya hukuk gününde, böylesine iç karartıcı, karanlık tablolardan bahsetmek yerine, daha farklı söylemlerle yine karşınıza çıkıp bu günü birlikte kutlarız.'' diye sözlerini bitirdi.