lösev

Kurban Bayramı'nda Beslenirken Nelere Dikkat Etmeliyiz? Diyetisyen Yusuf ÖZKALE ve Büşra BOZOĞLAN Anlattı

Genel 08.08.2019 - 14:46, Güncelleme: 09.11.2020 - 17:34 4028+ kez okundu.
 

Kurban Bayramı'nda Beslenirken Nelere Dikkat Etmeliyiz? Diyetisyen Yusuf ÖZKALE ve Büşra BOZOĞLAN Anlattı

Diyetisyen Yusuf ÖZKALE ve Büşra BOZOĞLAN yaklaşan Kurban Bayramı öncesi açıklamalarda bulunarak vatandaşları uyardı. Bayramda nasıl beslenilmeli, nelere dikkat edilmeli, nelerden kaçınılmalı gibi konularda tavsiyelerde bulunan diyetisyenler özellikle de etin yanında salata tüketilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Çukurova yöresinde bayramın tam bir et havasında geçtiğini ifade ederek konuşmasına başlayan Diyetisyen Yusuf ÖZKALE öncelikle kalp hastalarına uyarılarda bulundu.Kalp hastalarının Kurban Bayramı’nda dikkat etmeleri gerektiğini ifade eden Özkale, havaların çok sıcak geçtiğini de belirterek kalp hastalarının biraz kısıtlı az az sık sık şeklinde kırmızı eti tüketmeleri gerektiği konusunda tavsiyeler verdi. Kolesterol ve tansiyon hastalarının da et tüketiminin biraz kısıtlı veya seyrek olması gerektiğine işaret eden Özkale, meşhur bir hastalık olan damla hastalığı veya zengin hastalığı da denilen gut hastaları için de ilaçlarını kullanmaları gerektiğini ve özellikle yürüyüş yapmaları gerektiğini vurguladı. https://www.youtube.com/watch?v=qIhu3pwMAak&feature=youtu.be Yaşlılar eti biraz daha az tüketmelidir gibi bir tabir olduğunu ancak günümüzde artık hastalıkların çok genç yaşlara indiğini hatırlatan Özkale, “Aslında orda kastedilen şey insanların yaşının beslenmede önemi vardır ama büyük ayrıntı farklar yoktur. Kişinin bir rahatsızlığı yoksa veya doktorunun bir tavsiyesi yoksa istediği gibi tüketebilir.” dedi. Diyetisyen Büşra Bozoğlan da, kırmızı et tüketimi yaparken yaş grubu olarak ayrım yapmanın doğru olmadığına değinerek “Bir insanın hastalığı varsa tamamen hastalığına göre beslenmesi gerekiyor. Yaş olarak bunu sınırlandırmamız doğru olmaz. “ ifadelerini kullandı. Ne tür besinlerden uzak durulmalı? Yaz ayında olduğumuza vurgu yapan Özkale, “Et çok besleyici aynı zamanda vücuda girdikten sonra vücudun onu sindirebilmesi için çok fazla efor sarf ettiği bir besindir. Bundan dolayı yağlı gıdalardan veya şerbetli tatlı gibi ağır besinlerden uzak durulmalıdır.” dedi. Büşra Bozoğlan ise, “Etin miktarını protein olarak çok fazla alacağız. Kolesterol açısından yükleme olacak. Bir yandan da şerbetli tatlılar gibi şeker yüklemesi yaparsak vücuda çok ağır gelecek bu sıcaklarda.” ifadelerine yer verdi.   [caption id="attachment_7020" align="alignnone" width="1600"] Diyetisyen Yusuf OZKALE ve Busra BOZOGLAN (2)[/caption]   Etin yanında neler tüketmeliyiz? Çukurova bölgesinin dışında Kurban Bayramı’nın genellikle kavurmayla geçtiğini, Çukurova Bölgesi’nde ise özellikle hava durumunun dumanlı olacağı için genelde mangal tercih edildiğini söyleyen Özkale, sözlerini “Bizim ricamız şu; zaten bizim öz kültürümüzde mangala sadece eti koymak yoktur. Biz mangala domates de dizeriz patlıcan da dizeriz biber de dizeriz. Ben öncelikli olarak etin yalnız olarak pişirilmesine bile karşıyım. Mutlaka yanında bu tarz garnitür tarzı besinlerin tüketilmesini istiyorum. Ete en çok yakışan şey salatadır. Vereceğim tavsiye tam olarak şu ‘nerde et var orda salata olacak’. Salata dediğim şey çiğ sebzedir. Ne kadar etin miktarı artıyorsa salatanın miktarı da o kadar artacaktır. Bu vücutta çok fazla avantaj sağlıyor. Öncelikli olarak salata ette bulunan yağın emilimini azaltıyor. Kolesterolün emilimini azaltıyor. Sindirim problemi kabız olma problemlerini önlüyor ve aynı zamanda yüksek miktarda vitamin mineral aldığımız için etin vücutta oluşturacağı toksik etkilerin atımını sağlıyor.” şeklinde sürdürdü.   İçecek olarak şu an için en iyi ayranı önerdiğini ifade den Özkale, ödem veya tansiyon sıkıntısı olmayanlar için ise şalgam içmelerini tavsiye etti. Doğru olan, etin ilk gün tüketilmemesidir? Bir hayvan kesildikten sonra küçükbaşlar için 24 saat, büyükbaşlar için 36 saat boyunca rigor mortis denilen ölüm katılığı gerçekleştiğinin bilgisini veren Özkale 24 saatin sonunda bu ölüm katılığının gittiğini ama bunun pratik hayatta işe yaramayacağı için daha uygulanabilir tavsiyelerde bulundu. Öncelikli olarak kurban kesilmeye başlandığında etin yenilecek kısmını kısmını alıp sirke, süt veya limon suyuyla terbiye edilmesi gerektiğine işaret eden Özkale, bu şekilde biraz daha katılığının gideceğini ve yenilebilir hale geleceğini ifade etti. “İkinci bir yöntem olarak da kavurma da yapıyorsanız mangal da yapıyorsanız eti mühürlemeniz gerekiyor.” dedi Diyetisyen Büşra Bozoğlan ise, birden başka pişirme yöntemi olduğunu hatırlatarak “Haşlama, fırında, kızartma gibi. Benim önereceğim her gün kavurma gibi değil de bu pişirme yöntemlerini gün gün birer birer yapıyor olmak.” ifadelerine yer verdi. Hangi tatlılar tüketilmeli, hangilerinden uzak durulmalı? Şu an mevsim gereği bir diyetisyen mevsimindeyiz diyebiliriz sözleriyle konuşmasını sürdüren Diyetisyen Yusuf Özkale, “ Çünkü çok çeşitli meyveler var. Şu an için görülebilen bu yaz aylarında özellikle sulu meyveler en güzel tatlı olur. En sağlıklı en güzel tatlı, yemeklerin üzerine misafirlerinize ikram edilmesi gereken en güzel şey meyvedir. Bir ayrıntı daha belirtebilirim. Ben tercih etmem ama sağlıklıdır. Sütlü tatlılar da tercihler arasında olabilir. Şerbetli tatlılar kesinlikle uzak durulması gereken bir gruptur.” dedi. Şerbetli tatlılardan sadece bayramda değil genel olarak uzak durulması gerektiğinin altını çizen Büşra Bozoğlan, “Dondurma tavsiye edebilirim süt içerdiği için besleyici özelliği var. En güzeli tabiki de meyve.” şeklinde sözlerini noktaladı.   Muhabir: Burcu KARSLI Kameraman: Abdulhakim KURT
Diyetisyen Yusuf ÖZKALE ve Büşra BOZOĞLAN yaklaşan Kurban Bayramı öncesi açıklamalarda bulunarak vatandaşları uyardı. Bayramda nasıl beslenilmeli, nelere dikkat edilmeli, nelerden kaçınılmalı gibi konularda tavsiyelerde bulunan diyetisyenler özellikle de etin yanında salata tüketilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Çukurova yöresinde bayramın tam bir et havasında geçtiğini ifade ederek konuşmasına başlayan Diyetisyen Yusuf ÖZKALE öncelikle kalp hastalarına uyarılarda bulundu.Kalp hastalarının Kurban Bayramı’nda dikkat etmeleri gerektiğini ifade eden Özkale, havaların çok sıcak geçtiğini de belirterek kalp hastalarının biraz kısıtlı az az sık sık şeklinde kırmızı eti tüketmeleri gerektiği konusunda tavsiyeler verdi. Kolesterol ve tansiyon hastalarının da et tüketiminin biraz kısıtlı veya seyrek olması gerektiğine işaret eden Özkale, meşhur bir hastalık olan damla hastalığı veya zengin hastalığı da denilen gut hastaları için de ilaçlarını kullanmaları gerektiğini ve özellikle yürüyüş yapmaları gerektiğini vurguladı. https://www.youtube.com/watch?v=qIhu3pwMAak&feature=youtu.be Yaşlılar eti biraz daha az tüketmelidir gibi bir tabir olduğunu ancak günümüzde artık hastalıkların çok genç yaşlara indiğini hatırlatan Özkale,
“Aslında orda kastedilen şey insanların yaşının beslenmede önemi vardır ama büyük ayrıntı farklar yoktur. Kişinin bir rahatsızlığı yoksa veya doktorunun bir tavsiyesi yoksa istediği gibi tüketebilir.” dedi.
Diyetisyen Büşra Bozoğlan da, kırmızı et tüketimi yaparken yaş grubu olarak ayrım yapmanın doğru olmadığına değinerek
“Bir insanın hastalığı varsa tamamen hastalığına göre beslenmesi gerekiyor. Yaş olarak bunu sınırlandırmamız doğru olmaz. “ ifadelerini kullandı.

Ne tür besinlerden uzak durulmalı?

Yaz ayında olduğumuza vurgu yapan Özkale,
“Et çok besleyici aynı zamanda vücuda girdikten sonra vücudun onu sindirebilmesi için çok fazla efor sarf ettiği bir besindir. Bundan dolayı yağlı gıdalardan veya şerbetli tatlı gibi ağır besinlerden uzak durulmalıdır.” dedi.
Büşra Bozoğlan ise,
“Etin miktarını protein olarak çok fazla alacağız. Kolesterol açısından yükleme olacak. Bir yandan da şerbetli tatlılar gibi şeker yüklemesi yaparsak vücuda çok ağır gelecek bu sıcaklarda.” ifadelerine yer verdi.
  [caption id="attachment_7020" align="alignnone" width="1600"] Diyetisyen Yusuf OZKALE ve Busra BOZOGLAN (2)[/caption]  

Etin yanında neler tüketmeliyiz?

Çukurova bölgesinin dışında Kurban Bayramı’nın genellikle kavurmayla geçtiğini, Çukurova Bölgesi’nde ise özellikle hava durumunun dumanlı olacağı için genelde mangal tercih edildiğini söyleyen Özkale, sözlerini
“Bizim ricamız şu; zaten bizim öz kültürümüzde mangala sadece eti koymak yoktur. Biz mangala domates de dizeriz patlıcan da dizeriz biber de dizeriz. Ben öncelikli olarak etin yalnız olarak pişirilmesine bile karşıyım. Mutlaka yanında bu tarz garnitür tarzı besinlerin tüketilmesini istiyorum. Ete en çok yakışan şey salatadır. Vereceğim tavsiye tam olarak şu ‘nerde et var orda salata olacak’. Salata dediğim şey çiğ sebzedir. Ne kadar etin miktarı artıyorsa salatanın miktarı da o kadar artacaktır. Bu vücutta çok fazla avantaj sağlıyor. Öncelikli olarak salata ette bulunan yağın emilimini azaltıyor. Kolesterolün emilimini azaltıyor. Sindirim problemi kabız olma problemlerini önlüyor ve aynı zamanda yüksek miktarda vitamin mineral aldığımız için etin vücutta oluşturacağı toksik etkilerin atımını sağlıyor.” şeklinde sürdürdü.  
İçecek olarak şu an için en iyi ayranı önerdiğini ifade den Özkale, ödem veya tansiyon sıkıntısı olmayanlar için ise şalgam içmelerini tavsiye etti.

Doğru olan, etin ilk gün tüketilmemesidir?

Bir hayvan kesildikten sonra küçükbaşlar için 24 saat, büyükbaşlar için 36 saat boyunca rigor mortis denilen ölüm katılığı gerçekleştiğinin bilgisini veren Özkale 24 saatin sonunda bu ölüm katılığının gittiğini ama bunun pratik hayatta işe yaramayacağı için daha uygulanabilir tavsiyelerde bulundu. Öncelikli olarak kurban kesilmeye başlandığında etin yenilecek kısmını kısmını alıp sirke, süt veya limon suyuyla terbiye edilmesi gerektiğine işaret eden Özkale, bu şekilde biraz daha katılığının gideceğini ve yenilebilir hale geleceğini ifade etti. “İkinci bir yöntem olarak da kavurma da yapıyorsanız mangal da yapıyorsanız eti mühürlemeniz gerekiyor.” dedi Diyetisyen Büşra Bozoğlan ise, birden başka pişirme yöntemi olduğunu hatırlatarak
“Haşlama, fırında, kızartma gibi. Benim önereceğim her gün kavurma gibi değil de bu pişirme yöntemlerini gün gün birer birer yapıyor olmak.” ifadelerine yer verdi.

Hangi tatlılar tüketilmeli, hangilerinden uzak durulmalı?

Şu an mevsim gereği bir diyetisyen mevsimindeyiz diyebiliriz sözleriyle konuşmasını sürdüren Diyetisyen Yusuf Özkale,
“ Çünkü çok çeşitli meyveler var. Şu an için görülebilen bu yaz aylarında özellikle sulu meyveler en güzel tatlı olur. En sağlıklı en güzel tatlı, yemeklerin üzerine misafirlerinize ikram edilmesi gereken en güzel şey meyvedir. Bir ayrıntı daha belirtebilirim. Ben tercih etmem ama sağlıklıdır. Sütlü tatlılar da tercihler arasında olabilir. Şerbetli tatlılar kesinlikle uzak durulması gereken bir gruptur.” dedi.
Şerbetli tatlılardan sadece bayramda değil genel olarak uzak durulması gerektiğinin altını çizen Büşra Bozoğlan,
“Dondurma tavsiye edebilirim süt içerdiği için besleyici özelliği var. En güzeli tabiki de meyve.” şeklinde sözlerini noktaladı.  
Muhabir: Burcu KARSLI Kameraman: Abdulhakim KURT
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mersinblokhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.