lösev
Eda YÜKSEL
Köşe Yazarı
Eda YÜKSEL
 

AYAKLARIMIN ALTINDA 'FİL HAMDİ’

Koşulsuz sevemediğin her şeyin yaşamanı yönetmeye başladığını görürsün. Neyi sevmemekte direniyorsan bakıyorsun ki sonunda o olmuş onu yaşamaya başlamışın. Dünyada her 40 saniyede bir intihar olayı yaşanıyor. –Evet, yanlış bir bilgi değil. Her 40 saniye de bir. Ülkemizde ise bu durum diğer ülkelere oranla daha az tabii. Müslüman bir ülke ve dini inanışımızdan dolayı intihar olayları daha az görülmekte. Türkiye’de en çok intihar olayları ise TÜİK’in verilerine göre 2018’de 432 ölümle en fazla intihar vakası İstanbul’da yaşandı. Bir insan neden intihar eder? İnsanı intihara götürecek kadar beynindeki savaş aletleri neler? İnsan beynindeki savaş aletlerini kendine karşı nasıl kullanabiliyor? Bu soruların yanıtlarını ararken çok da zorlandığım söylenemez. Kırılan kalpler, yıkılan hayaller, gerçekleşmeyen beklentiler, adaletsiz düzen, ekonomik şartlar, borçlar, işsizlik, aile sorunları, ergen erkek ve kızların fiziksel sorunları, kendini arayış, kendi intiharı ile başkalarından öç alma duygusu, alkol ve uyuşturucu kullanımı, zaman zaman yaşamı anlamsız kılıp, yaşamımızı monokrom hale getirmek… Hiç kimse seni anlamıyor, hep aynı acı, uzaklara gitmek istiyorsun. Öyleyse intihar kaçıştır. Kendinden ve herkesten kaçış, herkesin ölümü herkese. Sorgulamaya başlarsın birden bire, bu durum neden benim başıma geldi? Geçmiş ile gelecek arasında, akıl sıkıştığında aklını zıtlıkların bünyesinde oradan çıkarmak elbette zor. Kendinizi bir binanın tepesinde, bir köprünün üzerinde ya da bir tüfeğin namlusunu beyninizde bulabilirsiniz. Doğuştan bir kör düşünün, hiçbir şeyi görememiş, onun için dünya ne kadar lezzetli olabilir? Siyah bakan siyah görür. Bizler neyin sahibiyiz? Kaldırın kollarınızı, yaşama ve intihara tutuklandınız! Geçenlerde gece yarısı telefon sesine uyandım, telefonda yakın bir arkadaşımın titrek sesine kulak verdim, sözleri: ‘’Hoca, hani Allah bizlere kaldıramayacağımız fazla yükü omuzlarımıza yüklemezdi? bana yalan söyledin.’’ Korkunç bir dünyada yaşıyoruz. Bir kız çocuğunun tecavüze uğramasından, bir babanın oğlunu karda hastaneye yetiştiremediği için cenazesini çuvalla sırtında taşımak zorunda kaldığından bu acılardan bahsettiğimde arkadaşımın acısının o kadar da ağır olmadığını anlatmaya çalıştım. Yaşam, kimimize göre ipe asılan ucuz çamaşır mandalı değil. Hayatın içindeki gerçekleri görüp ister istemez kabullenmek gerekiyor; Çünkü Albert Camus’un dediği gibi ‘’Gölgesiz güneş yoktur, geceyi tanımak gerekir.’’ Ölümü tercih etmek korkaklıktır. Görmüş olduğumuz hiçbir şeyin sahibi değiliz. İnsan talihsiz geçmişinde kayalıklara çarpan tahtalarını yeniden çakmaya onarmaya uğraşacağına yeniden bir sandal almalı kendine. Yeni bir yaşam…   HÜCRE İnsan neden bölünür Toplaşır toplaşır iyileşmeye Her defasında yeniden iyileşmeye Ayaklarımın altında  ‘’Fil Hamdi’’ Binlerce dünyayı sıkıştırdım gözlerime Binlerce dünyayı sıkıştırdım gözlerime
Ekleme Tarihi: 12 Temmuz 2020 - Pazar

AYAKLARIMIN ALTINDA 'FİL HAMDİ’

Koşulsuz sevemediğin her şeyin yaşamanı yönetmeye başladığını görürsün. Neyi sevmemekte direniyorsan bakıyorsun ki sonunda o olmuş onu yaşamaya başlamışın.

Dünyada her 40 saniyede bir intihar olayı yaşanıyor. –Evet, yanlış bir bilgi değil. Her 40 saniye de bir. Ülkemizde ise bu durum diğer ülkelere oranla daha az tabii. Müslüman bir ülke ve dini inanışımızdan dolayı intihar olayları daha az görülmekte. Türkiye’de en çok intihar olayları ise TÜİK’in verilerine göre 2018’de 432 ölümle en fazla intihar vakası İstanbul’da yaşandı.

Bir insan neden intihar eder? İnsanı intihara götürecek kadar beynindeki savaş aletleri neler? İnsan beynindeki savaş aletlerini kendine karşı nasıl kullanabiliyor? Bu soruların yanıtlarını ararken çok da zorlandığım söylenemez. Kırılan kalpler, yıkılan hayaller, gerçekleşmeyen beklentiler, adaletsiz düzen, ekonomik şartlar, borçlar, işsizlik, aile sorunları, ergen erkek ve kızların fiziksel sorunları, kendini arayış, kendi intiharı ile başkalarından öç alma duygusu, alkol ve uyuşturucu kullanımı, zaman zaman yaşamı anlamsız kılıp, yaşamımızı monokrom hale getirmek… Hiç kimse seni anlamıyor, hep aynı acı, uzaklara gitmek istiyorsun. Öyleyse intihar kaçıştır. Kendinden ve herkesten kaçış, herkesin ölümü herkese. Sorgulamaya başlarsın birden bire, bu durum neden benim başıma geldi? Geçmiş ile gelecek arasında, akıl sıkıştığında aklını zıtlıkların bünyesinde oradan çıkarmak elbette zor. Kendinizi bir binanın tepesinde, bir köprünün üzerinde ya da bir tüfeğin namlusunu beyninizde bulabilirsiniz. Doğuştan bir kör düşünün, hiçbir şeyi görememiş, onun için dünya ne kadar lezzetli olabilir? Siyah bakan siyah görür. Bizler neyin sahibiyiz? Kaldırın kollarınızı, yaşama ve intihara tutuklandınız! Geçenlerde gece yarısı telefon sesine uyandım, telefonda yakın bir arkadaşımın titrek sesine kulak verdim, sözleri: ‘’Hoca, hani Allah bizlere kaldıramayacağımız fazla yükü omuzlarımıza yüklemezdi? bana yalan söyledin.’’ Korkunç bir dünyada yaşıyoruz. Bir kız çocuğunun tecavüze uğramasından, bir babanın oğlunu karda hastaneye yetiştiremediği için cenazesini çuvalla sırtında taşımak zorunda kaldığından bu acılardan bahsettiğimde arkadaşımın acısının o kadar da ağır olmadığını anlatmaya çalıştım. Yaşam, kimimize göre ipe asılan ucuz çamaşır mandalı değil. Hayatın içindeki gerçekleri görüp ister istemez kabullenmek gerekiyor; Çünkü Albert Camus’un dediği gibi ‘’Gölgesiz güneş yoktur, geceyi tanımak gerekir.’’ Ölümü tercih etmek korkaklıktır. Görmüş olduğumuz hiçbir şeyin sahibi değiliz. İnsan talihsiz geçmişinde kayalıklara çarpan tahtalarını yeniden çakmaya onarmaya uğraşacağına yeniden bir sandal almalı kendine. Yeni bir yaşam…

 

HÜCRE

İnsan neden bölünür

Toplaşır toplaşır iyileşmeye

Her defasında yeniden iyileşmeye

Ayaklarımın altında  ‘’Fil Hamdi’’

Binlerce dünyayı sıkıştırdım gözlerime

Binlerce dünyayı sıkıştırdım gözlerime

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mersinblokhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.